TÜRK FUTBOLU 4'NCÜ TORBAYA DA DÜŞTÜ !!!
Aug 2, 2015 - 10:53pm
2018 de Rusya’da da düzenlenecek FIFA Dünya Kupası Finallerinde eleme grupları ve rakiplerimiz belli oldu.UEFA sıralamasında ÅŸimdilik 12'nci sırada olan ülkemiz: 2004 te 5'nci sıraya kadar çıktığımız FIFA sıralamasında ne acıdır ki; İlk 50 ülke dışında kalıp, bir önceki çekiliÅŸte 3'ncü torba olan yerini de kaybedip, 4'ncü torbayı da görerek büyük bir düÅŸüÅŸ ve hayal kırıklıgı yaÅŸattı. 11 senede böylesi kötü bir ivmeyle tepetaklak olan futbolumuzun gerçekten bir an önce radikal kararlara, somut yaptırımlara, ileriye dönük çare ve önlemlere ihtiyacı var.
Aksi halde ilerideki senelerde 5'nci ve 6'ncı torbaları da görürsek de, hiç hayıflanıp, ÅŸaşırmayalım.!!!...
Hırvatistan, İzlanda, Ukrayna ve Finlandiya ile grup eleme maçları oynayacak millilerin, üzülerek yazıyorum bu kötü futbolu devam ettiÄŸi müddetçe de rakiplerinden sıyrılıp finallere gidecegine ihtimal bile veremiyorum.
Bu yazıyı okuyup, bu ne karamsar, umutsuz, olumsuz bir yazı üstelik kapkara bir tablo çizmiÅŸsin diyenleriniz de olabilir. Alttaki pragrafı da sırf bu sebeplerden dolayı sizlerle paylaÅŸmayı uygun gördüm..
2002' de Dünya 3'lük apoleti taşıyan Türk milli takımı, çıtayı çok daha yukarılara taşıması gerekirken, anlaşılmaz bir sendroma yenik düÅŸüp, bundan sonra düzenlenen Avrupa ve Dünya Åžampiyonalarında birisi hariç çok da basarılı olamamıştır.
Geriye dönüp bu organizelerdeki durumumuza ÅŸöyle bir göz gezdirip deÄŸerlendirme yaparsak , 2004'deki Avrupa Åžampiyonası eleme grubunda İngiltere’nin ardından ikinci olan play off maçlarında eÅŸleÅŸtiÄŸimiz,karşılaÅŸmalar öncesinde çok da küçümsediÄŸimiz Letonya’ya sürpriz bir ÅŸekilde elenmemiz dün gibi hafızalarımız da deÄŸil mi?
2006 Dünya Åžampiyonası grup elemelerini Ukrayna’nın ardından bir kez daha ikincilikle bitirip,Isviçre’yle play off maclari oynamaya hak kazanan millilerin olaylı iki karsılaÅŸma sonucu hem turnavaya gidemeyiÅŸi, üstelik FIFA nezdinde suçlu görülüp, büyük cezalar alması adeta futbolumuza vurulmuÅŸ bir pranga gibiydi.
Günlerce, aylarca spor gündemimizin en önemli konusu olmustu.
2008 deki Avrupa Sampiyonasında hem bu prangadan kurtulan hem de gruptan Yunanistan'nın ardından ikinci olup, finallere direk katilan milliler Avusturya ve İsviçre’nin ortaklaÅŸa düzenledikleri bu organizede Dünya 3'ncülüÄŸü ardından en iyi derecesini elde ediyordu.
Yarı finalde Almanya’ya gerçekten de çok ÅŸansız bir ÅŸekilde yenildik. İspanya ile final maçı oynamaya ramak kalmıştı.
2010'da da Dünya Kupası Finalleri için grubumuzda oynadığımız eleme maçları sonunda İspanya ve Bosna Hersek'in ardından 3'ncü olan takımımız, Güney Afrika’daki finallere gidememiÅŸ, ardından 2012 Avrupa Futbol Åžampiyonası finalleri için eleme grubunda Almanya’nın arkasında bir kez daha ikinci olup, Hirvatistan’la play off maçları oynasa da, iki maç sonunda rakibine elenip, Ukrayna ve Polanya’nın ortaklaÅŸa düzenledikleri Avrupa Finallerine elveda demisti..
Sanırım az cok, ucundan, köÅŸesinden futbolla ilgili olanlarınız bu turnuvaların çoÄŸunluÄŸunu anımsıyorsunuz..
Yukarda sıraladığım istatistik ve de sonuçlar gösteriyor ki, bir kaç baÅŸarılı çıkış ve de tesadüfi sonuç dışında, futbolumuz tamamen, günlük ve geçici baÅŸarılara endeksli.
YerleÅŸmiÅŸ bir ekolumuz malesef yok.
Yıllardır altyapılara dayalı, planlı, programlı ve saÄŸlam bir sistemden bahsediliyor ya; bir türlü yaÅŸama getirilemiyen !!
DüÅŸüÅŸteki en önemli faktörün bir kaçı dışında futbolumuzu yönlendirenlerin, bu iÅŸlerin cok uzağında olmaları, sözde bağımsız olan, bu kurumu tamamen siyasetin, politikanın tam göbeÄŸine oturtmaları.
Bu olumsuzluklar yetmezmiÅŸ gibi önümüzdeki sezon liglerimizdeki sınırlı yabancı oyuncu kısıtlamasının kısmen kalkıyor olması.
Türk Futbolcularının 14 yabancı oyuncu oynatma kuralı nedeniyle dünya yıldızı denilen !! bu yaÅŸlı yabacıların gölgesinde ve yedeÄŸinde kalacak olmasi ayrı bir problem teÅŸkil edecek.
Sezon başında futbolcu transferlere astronomik rakamlar ( büyük bir bölümü de vergi muafiyetinde olan meblalar!!) harcayan, birbirleriyle kıran kırana yarışa giren, bir kaçı haric artık kariyerlerini tamamlamış, yaÅŸ sınırını aÅŸmış yabancı oyuncuları ( Bitik Lejyonerler!!!) kadrolarına dolduran takımlarımızın, futbolumuza ve de milli takıma verdikleri zarar da olayın baÅŸka bir kanayan yarası.
Çok merak ediyorum, bu kadar yabancı futbolcu varken Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, hangi Türk Futbolcusunu milli takıma alacak? Ya da baÅŸka ÅŸekilde düÅŸünürsek, hangi Türk Futbolcu bu yabancı oyuncular arasında oynadıklari kulüp kadrolarında forma ÅŸansı bulabilecek?
Ligimizin bu uygulama ile bir marka deÄŸeri olacağını yabancı ve yerli oyuncular arasında rekabet gelecegini ve de futbolumza kalite katacağını doÄŸrusu hiç düÅŸünmüyorum.
Çünkü ülkemize gelen yabancı oyuncuların kalitesi ortada ve istekleri hiç bitecek gibi de degil..
ÇoÄŸunun hem kendisi hem de manejerleri, baÅŸta çok saglam bir kontrat yüklü bir mebla, her sene önden imza parası, yat kat vs vs daha neler neler, tabi ki isteyenin bir yüzü kara olsa da !! bu adamlara karşı duran, direnen, prensipleri olan yöneticilerimiz ve de baÅŸkanlarımız hemen hemen yok gibi.
Bu çirkin rakabbette sonunda ikna olup bu aç gözlü meÅŸin suratlı adamlara istediklerinin de ötesinde tavizler paralar ve kapasitelerinin üzerinde deÄŸerler veriliyor ya, gerçekten hic anlayamıyorum.
Aklıma kötü kokular, Alicengiz oyunları geliyor.
Bu türlü istekleri baÅŸka Avrupa ülkelerinde geçerli olmayan hatta böyle paraları yine tekrar ediyorum, bir kaçı hariç kazanamayan yabancı futbolcuların ülkemize olan merakının tamamen maddiayata dayalı olduÄŸunu, üstelik bu oyuncular için adeta vergi cenneti olan Turkiye’yi de sırf bu yuzden tercih ettiklerini de çoÄŸumuz çok iyi biliyoruz.
Ancak isyanımızı dile getiremiyoruz...
UEFA Avrupa Åžampiyonası Eleme Grubunda ÅŸu anki durumumuz hiÅŸ de iç açıcı deÄŸil.
Maçlar öncesi yine küçümsediÄŸimiz rakiplerimize öylesi puanlar dağıttık ki, inanılır gibi deÄŸil.
Grupta favori gösterilen Hollanda hariç, İzlanda’ya deplasmanda, Çek Cumhuriyeti'ne kendi sahamizda verdiÄŸimiz çok onemli 6 puan ve Letonya beraberliÄŸi ile ÅŸansımız kaybolmuÅŸ gibi.
Hollanda deplasmanından çıkarttigimiz 1 puan biraz olsun millileri umutlandırsa bile, en iyi ihtimalle bundan sonra oynayacağımız tüm maçları galibiyetle tamamlayıp, rakiplerin puanlar kaybetmesini bekleyecegiz.
Bu ihtimal bile ÅŸimdilik çok zor görülüyor.
Özetlersek Türk Futbolu iyiye gitmiyor.
Böyle büyük turnavalarda bir kez olsun, sancılar çekmeyerek, puan ve "play off" hesapları yapmadan milli takımımızın eleme gruplarından iyi futbol oynayarak tüm rakiplerini dize getirerek 1'nci çıktığına ÅŸahit olabilecek miyiz diye düÅŸünmeden de kendimi alamıyorum....
ARDA TURAN GERÇEĞİ
Bu kadar menfi ve sitem dolu bir yazıdan sonra futbolumuz içinden bir güneÅŸ misali parlayarak zirveye çıkan, içimizi ısıtıp aydınlatan, Arda’dan birseyler yazamadan gecemedim. Bizleri dünyanın Turkiye’ye gore en uzak köÅŸelerinden birisi Avustralya’da ve inanıyorum ki, Türk'lerin yaÅŸadığı her coÄŸrafyada gururlandırıp sevindiren bu gencimizi gönülden kutluyor, ayakta alkışlıyorum.
Evet, tamamen Türk Futbolu içinden yetiÅŸmiÅŸ, alt yapısını, üst yapısını, geleneÄŸini, terbiyesini, eÄŸitimini ve yaÅŸamının çoÄŸunluÄŸunu Turkiye’de geçirmiÅŸ ve dünyanın en önemli 2- 3 kulübünden birisi olan Barcelona’ya transfer olmuÅŸ Arda Turan, bu övguleri fazlasiyle hakediyor.
Bir yandan 4'ncü torbaya düÅŸmüÅŸ Türk Futbolunu buralardan görebildiÄŸim kadariyla acımasızca eleÅŸtirirken, o futbolun içinden yetiÅŸmis, birerbirer koydugu hedeflere, inatla sabirla ve de bileÄŸinin hakkıyla ulaÅŸmış bir futbolcumuzu göklere çıkartmanın tarifi zor çeliÅŸkilerini de yaşıyorum.
Arda Turan ortada duran somut bir gercek.
DiÄŸer ülkelere transfer olmuÅŸ, Turkiye’yi oralarda temsil etmiÅŸ diger futbolcuların çoÄŸunluÄŸunu da oynadıkları takımlarda izleme fırsatı yakaladık.
Çok da kusura bakmasınlar ama bugüne kadar bireysel anlamda Türk Futbolu içinden çıkmış bizleri yurtdışında en iyi ÅŸekilde dünyaya duyurmuÅŸ en baÅŸarılı futbolcumuz Arda.
Taraflı tarafsız tüm futbol kamoyumuzun takdirini alan bu genç yaÅŸta Barcelona gibi dev bir kulübe mukavele imzalayan Arda Turan, Galatasaray, kısa bir süre Manisaspor, dört sezon çok baÅŸarılı bir dönem geçirdiÄŸi Atletico Madrid’de olduÄŸu gibi umarım Katalan ekibi Barcelona’da da kendisinden beklenenleri boÅŸa çıkartmayıp bizlerin gururu olmaya devam edecektir.
Kesinlikle geldiÄŸi nokta tüm genc futbolcular için imrenilecek, kıskanılacak, hedef olacak ve de övülecek seviyedir.
Ahmet Ozbilgi